Popücük

24 Eylül 2011 Cumartesi

R.A iyi ki doğmuş!

Elbetteeeee :)
Bugün R.A doğmuş :)) Sabah alarmım çaldı. 'Bugün jamiryo'nun doğum günüüüüüüüü' diye :) Daha henüz kutlamadım doğum gününü. Belki de bana çoktan alınmıştır. 'Lan onun doğum gününü ilk ben kutladım, saat kaç olmuş hala ondan ses yok' diye. Ama yok öyle bir şey :) Aklımdan hiç çıkmadı ki! Düşündüm. Akşam ne yapabilirim falan diye. Ama arada çoooook kilometre farkı olunca insanın yapabilecekleri sınırlı oluyor. Şu an öyle isterdim ki şu an bir elimde pasta, diğer elimde de hediye paketi kapısının önünde olmayı..
  Ama biz bunları yapıcaz. Sadece birazcıcık erteledik :) Kocamannnn pastalar yiyip, hediyeler alıp, frappe içicez en çileklisinden :) R.A benim için çok farklı. Beni bu yaz kendime getirdi. Ne olduğumu gördüm diyebilirim. Beni çok iyi anlıyor. Araya mesafe girince çok konuşamıyoruz da.. Öyle işte :) Bugün o bir yaş daha büyüdü. Koskocaman oldu gerçekten. Güzelliğine güzellik kattı.
 R.A; Seni çok seviyorum ulan awrat. Seni asla ve asla unuttuğumu zannetme. An be an aklımdasın. Arada yazılarını okuyup huzur buluyorum. Yetetrince sevgi sözcüğü kullandım. Gerisini telefona saklıyorum. Çoook çoook öptüm o yanaklarını. Nice beraberce yaşlara .. <3

8 Eylül 2011 Perşembe

Hani benim ilham peri'm?

  Bir şeylere başlamak için illaki 'ilham perimiz'in' bizi dürtüklemesi gerekiyor. Aslında ilham perisi var mı yok mu bilemiyorum. İlham nasıl bir şey onu da bilmiyorum. Ama her hangi bir cisme bakıp ya da hayal edip bir şeyler yazıp çizebiliyorsam, bu ilham perim'in işi değil hayır. Arada çok yerde takılıyorum yazı yazarken. Ama parmaklarımın hızıma yetişemediği zamanlarda olmuyor değil. Ama bu çok nadir oluyor.
  Kendim için yazıyorum. Canım sıkılıyor ve konuşmaya, yazmaya ihtiyacım var. Çünkü şu an düşündüğümü bir kaç dakika sonra unutabiliyorum. Bana göre düşüncelerimin her birinin içinde ayrı bir gizem ve bilgi var. Her düşüncem bana bir şeyler katıyor. Düşünceler her zaman katar bir şeyler. Düşüncelerimi her zaman yaşatmak adına yazıyorum.
  Bu yazıya başlarken acaba ne yazsam diye düşündüm. İlham perim'i düşündüm. Varlığına inanmadığım ilham perim'i. Ama görüyorum ki beni dürtmeden de benden bir şeyler çıkabiliyormuş. Herkes düşüncelerimi sevmek, benimsemek zorunda değil. Ben her zaman mutlu, konuşkan, dost canlısı olmak zorunda da değilim. Ama ben yazmak zorundayım. Kendim için bunu yapmalıyım. Zaman geçirmek için yazıyorum. Bir yandan da kendimi geliştirdiğimin farkındayım.
İlham peri'm.
Sen bu yazının neresindesin?
Bana hangi kelimeleri fısıldadın?
İlham peri'm.
Birbirimizi kandırmayalım. İlham benim içimde var. Sadece keşfeldilmeyi bekliyor.
İlham peri'm.
Sen her şeye rağmen hala güzelsin.
Sana inananlar çok fazla.
Belki de benim içimde olan şey sensindir bilemiyorum.
Eğer oysan ve beni duyabiliyorsan 'Beni yalnız bırakma'
Ş.E.G